Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Gürün, Sürdürülebilir Enerji ve İklim Eylem Planı programında, “Yöneten hükümetler dışında başka kurgulamalar var ve onlar istedikleri gibi bu dünyayı eviriyor çeviriyor, yakıyor, söndürüyor. Bu düzenin muhakkak surette değişmesi lazım. Önümüzdeki yıllarda iyi ve kötü olarak çok daha büyük değişimlere hepimizin hazır olması lazım. Bu değişimin iyi yönde çok, kötü yönde en az olmasını temenni ediyorum. Umutsuzluğa gerek yok” dedi.

“SIFIR KARBONUN YOL HARİTASI NE?: İyi havalar bizi biraz rahatsız ediyor. Hani azıcık yağsa iyi olur diye, böyle bir durumumuz var. Türkiye, çevreyle ilgili önemli konuların altına imza attı. Önce dedik ki, ‘Yüzde 21 karbonu azaltacağız’ dedik. Sonra yetmedi. Hangi hesap ve hangi yol haritasıyla olduğu bilinmeden ‘Yüzde 41 azaltacağız’ dedik. Hedef çok güzel. 2053’te ‘sıfır karbon’ dedik, mükemmel ama yol haritası ne, kimler yapacak? Bununla ilgili çıkarılması gereken kanunlar; bakanlıklar, bakan ve yerel ile merkezi yönetim arasındaki ilişki ve görev sorumluluk paylaşımı henüz tarif edilmiş değil. Bu çok değerli, önemli ve mutlaka yapılması gereken bir şey. Sıfır karbon çok iddialı, çok doğru, inşallah yapabiliriz ama bunun için yapılması gereken şeyler, aktörler ve bunlarla ilgili paylaşımlar gerekiyor. Uluslararası boyutta Muğla Büyükşehir Belediyesi olarak arkadaşlarımızın da bahsettiği gibi, belediye başkanlarının taahhüdünü verdik. UNDP’nin dört büyükşehir belediyesinden birisiyiz.

İNŞAAT FAALİYETLERİ TAM BİR ŞANTİYE HÂLİNE GELDİ: Herkesin gönlü, vatanın bu parçasında yer almak, burada yer almak ve Muğlalı olmakla ilgili hep düşünceleri var, hayalleri var. Muğla’yı korumakla ilgili ve nüfusun hızla artışıyla ilgili bir şeyler yapmamız lazım. Devam ediyordu ama turizm mevsimi bitince belediye başkanımız da ifade etti, yani inşaat faaliyetleri tam bir şantiye hâline geldi. Daha önce yapılan planlar nedeniyle başkanın bu planlara ‘dur’ demesi de mümkün değil. Bu planlar direkt olarak belediye başkanı tarafından değil, diğer kurum, kuruluşlar tarafından yapılıyor. Çevre Bakanlığı tarafından yapılıyor. Turizm Bakanı, ‘Burası turizm alanı’ diyor. Halbuki bizim programımızda yok, beş yıllık imar planımızda yok. Ekstradan bu alanlar çıkıyor. Özelleştirme dairesine veriliyor. Orası planlayarak, yeni imar lejantı koyarak orayı satıyor ve biz dava açmakla yetinebiliyoruz. Başka yapacağımız elimizde bir şey yok. Tabii sivil toplum örgütleri her türlü tepkiyi gösteriyorlar ama belediyeler olarak ben hukuki yönden mücadele etmek durumundayım. Bunun bir değişmesi lazım.

EN FAZLA YATIRIMI ALTYAPIYA YAPTIK: Yatağan Termik Santrali'nin altından tünel kazarak aşağıdan galeri sistemiyle kömür çıkarmak istediler. Onların tespit ettiği o kömür havzası, Bahçeyaka dediğimiz Muğla suyunun üçte ikisini, bir buçuğunu karşılayan Bahçeyaka Su Havzası'nın altına iniyor. O su kaybolduğu anda benim Muğla’nın rezervi, baraj gibi düşünün, orada toplanıyor. Bunu kaybetme durumu var ve biz buna müracaat ettiğimizde, bununla ilgili kanunlar yeterli değil ve bizden izin almadan bunları yapıyorlar. Bize sormadan yapıyorlar. Dolayısıyla bu konuyla ilgili Maden Kanunu’nda çok nitelikli bir değişim yapacağız. Önümüzdeki dönemde bu konuda hukuki altyapıyı tümüyle değiştirip olması gereken hedeflere ulaşmamız için olması gereken yere getirilmesi lazım. Bununla ilgili her türlü önerimiz açıktır. Muğla olarak ne yapıyoruz? Bakın, en fazla yatırımı altyapıya yaptık.

MÜMKÜN OLAN YERLERDE, ÇATIDA ELEKTRİK ÜRETİMİNE DEVAM EDİYORUZ: Bizim su rezervlerimizi artırıp, suyun tüketimiyle ilgili aldığımız tedbirlerde kullanma suyunu artırmamız lazım. Mevcut suyun yüzdesini orada kullanmamız gerekiyor. Çevreyle ilgili 7 tane çöp depo alanımız var. İkisi küçük ama diğerlerinin hepsinde ayrıştırma yapıyoruz ve metan gazından elektrik üretiyoruz. Bütün çöp depolama alanları buna göre düzenlenmiş ve elektrik üretimine devam ediyor. Bu önemli bir durum. Hiçbirisinin metan gazını yabana götürmüyoruz. Ayrıca güneş enerjisi, Muğla Belediyesi döneminde 2013 yılında TEDAŞ’tan ilk ruhsatı alan, bahçeye kurduğumuz güneş tarlasından Türkiye’de ilk ruhsatlı yer uygulaması. Şu anda bütün mümkün olan yerlerde çatıda elektrik üretimine devam ediyoruz. Bodrum Otogarı’nda, Muğla Otogarı’nda, Bodrum’daki hizmet binamızın çatısında. Ayrıca şu anda ihalesi çıkarılacak 40 dönümlük bir alanda güneş enerjisi üreteceğiz, elektrik üreteceğiz ve MUSKİ, çok büyük giderleri elektrikten olduğu için hiç olmazsa onu yapacağız. Ayrı bir projemiz Atatürk Barajı’nın üstünde, Marmaris’te.

UMUTSUZLUĞA GEREK YOK: Amerika ve Çin, onlar aynı teknolojiyle ve dünyayı kirleterek ekonomilerini en üst seviyeye çıkarmaya çalışıyorlar ama biz ne yapıyoruz şimdi burada? Bir bilinç oluşturuyoruz ve kumsala gelmiş olan deniz yıldızını, ben de iki tane deniz yıldızı atıyorum ama devasa olay dünyada devam ediyor. Bir kurgulama var. Yöneten hükümetler dışında başka kurgulamalar var ve onlar istedikleri gibi bu dünyayı eviriyor çeviriyor, yakıyor, söndürüyor. Bu düzenin muhakkak surette değişmesi lazım ve umuyorum ki, önümüzdeki yıllarda iyi ve kötü olarak çok daha büyük değişimlere hepimizin hazır olması lazım. Bu değişimin iyi yönde çok, kötü yönde en az olmasını temenni ediyorum. Umutsuzluğa gerek yok.”

Kaynak: ANKA